Hoş
Geldin Kadınım
Hoş geldin kadınım benim hoş geldin
yorulmuşsundur;
nasıl etsemde yıkasam ayacıklarını
ne gül suyum ne gümüş legenim var,
susamışsındır ;
buzlu şerbetim yok ki ikram edeyim
acıkmışsındır;
beyaz ketenli örtülü sofralar kuramam
memleket gibi yoksuldur odam.
Hoş geldin kadınım benim hoş geldin
ayağını basdın odama
kırk yıllık beton, çayır çimen şimdi
güldün ,
güller açıldı penceremin demirlerinde
ağladın ,
avuçlarıma döküldü inciler
gönlüm gibi zengin
hürriyet gibi aydınlık oldu odam...
Hoş
geldin kadınım benim hoş geldin.
Nazım
Hikmet Ran
*
Benvenuta
donna mia
Benvenuta donna mia, benvenuta
Certo
sei stanca
Come
potrò lavarti i piedi
Non ho acqua di rose ne catino d’argento
Certo
avrai sete
Non
ho una bevanda fresca da offrirti
Certo avrai fame
e io non posso apparecchiare
una tavola con lino candido
Benvenuta donna mia, benvenuta!
Hai posato il piede nella mia cella
E il cemento è divenuto prato
Hai
riso
E rose han fiorito le sbarre
Hai
pianto
E perle son rotolate sulle mie palme
Ricca
come il mio cuore
Cara
come la libertà
È adesso questa prigione.
Benvenuta donna mia, benvenuta.!
Nazım
Hikmet Ran
traduzione italiana tratta da "Altre poesie d'amore..." - Mondadori