Yaşamaya Dair

Yaşamak şakaya gelmez,

büyük bir ciddiyetle yaşayacaksın

bir sincap gibi mesela,

yani, yaşamanın dışında ve ötesinde hiçbir şey beklemeden,

yani bütün işin gücün yaşamak olacak.

 

Yaşamayı ciddiye alacaksın,

yani o derecede, öylesine ki,

mesela, kolların bağlı arkadan, sırtın duvarda,

yahut kocaman gözlüklerin,

beyaz gömleğinle bir laboratuvarda

insanlar için ölebileceksin,

hem de yüzünü bile görmediğin insanlar için,

hem de hiç kimse seni buna zorlamamışken,

hem de en güzel en gerçek şeyin

yaşamak olduğunu bildiğin halde.

 

Yani, öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı,

yetmişinde bile, mesela, zeytin dikeceksin,

hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil,

ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için,

yaşamak yani ağır bastığından.

1947 Nazım Hikmet Ran

 

*

Alla vita

 La vita non è uno scherzo.

Prendila sul serio

come fa lo scoiattolo, ad esempio,

 senza aspettarti nulla

dal di fuori o dall’al di là.

Non avrai altro da fare che vivere.

 

La vita non è uno scherzo

prendila sul serio

ma sul serio a tal punto

che messo contro un muro, ad esempio, le mani legate,

o dentro un laboratorio

col camice bianco e grandi occhiali,

tu muoia affinchè vivano gli uomini

gli uomini di cui non conoscerai la faccia,

e morirai sapendo

che nulla è più bello, più vero della vita.

 

Prendila sul serio

ma sul serio a tal punto

che a settant'anni, ad esempio, pianterai degli ulivi

non perchè restino ai tuoi figli

ma perchè non crederai alla morte

pur temendola,

e la vita peserà di più sulla bilancia.

1947 Nazım Hikmet Ran

 

versione italiana tratta da "Poesie d'amore" - Mondadori

 

geri - indietro